Zamanla cilt yapısı değişir. Bu değişim ile birlikte ciltte meydana gelen sorunlar da farklılaşır. Ciltte yaşlanmaya bağlı olarak ortaya çıkan kırışıklıkların yanı sıra kaşıntı, kızarıklık, pullanma veya leke gibi sorunlarda cildin sağlığını ve görünümünü bozar. Bu belirtiler bir deri hastalığının ya da bir iç hastalığın sinyali olabilir. Deri hastalıklarını dikkate almak ve mutlaka tedavi için bir uzmana danışmak gerekir.
Peki yetişkinlerde görülen başlıca cilt sorunları nelerdir?
Fotolojik Yaşlanma: Serbest radikaller, güneşin zararlı ışınları, sigara, kirli hava, rüzgar, mevsim geçişleri, makyaj gibi dış faktörler cildin bozulmasına sebep olur.
Doğal yaşlanma sürecine giren cilt, çevresel faktörlerin etkisiyle kırışmaya ve elastikiyetini kaybetmeye başlar. Kronolojik yaşlanmanın yanı sıra çevresel etkenler erken kırışıklıklara neden olur. Erken kırışıklıklar, özellikle dudak çevresi, göz kenarı ve alın bölgelerinde oluşan mimik kırışıklıkları ve ince çizgilerdir.
Hormonal aktivitelerin yavaşlamasıyla 45 yaş sonrası cilt yaşlanması hızlanır. Cilt sıkılığını kaybeder, sarkma ve gevşemeler başlar. Bunlar yoğun olarak çene çizgisi, yanaklar ve göz kapaklarında gözlenir.
Akne ve Yağlı Cilt: Gençler ve ergenlik çağındakilerin ortak sorunu olarak bilinen Akne, yetişkinlerde de dermatoloji kliniklerine başvuru sebepleri arasında ilk sıralarda yer alıyor.
Ergenlik çağında erkeklerde daha sık görülen akne, erişkinlik döneminde ise daha çok kadınları etkiliyor. Erişkin akneleri olarak adlandırılan 25 yaş sonrası akneleri ağırlıklı olarak ağız ve çene çevresinde uzun süre devam eden derin yerleşimli lezyonlar şeklinde olup kaşıntı ve ağrı gibi yakınmalara yol açabiliyor.
Aknenin özü yağ ve ölü deri hücreleriyle gözeneklerin tıkanmasıdır. Bu tıkalı gözeneklerde bakteri üremesi ile iltihaplanmadır. Genelde yüz, göğüs ve sırtta görülür. Akneyi hormonlar, makyaj malzemeleri tetikler. Kontrol etmek için, yağlı bölgeleri temiz tutmak gerekir. Aknenin tedavisi zordur bu sebeple etkili bir tedavi yöntemine başvurulması gereklidir. Akneler asla sıkılmaz, aksi takdirde mikrop kapma, yara oluşma ve iz kalma ihtimali doğar. Akne ve yağlı ciltlerin tedavisi için onarıcı bakımlar ve peelinglerde etkilidir. Doğru bakım aknenin azalmasını sağlar ancak yanlış ve bilinmeden yapılan bakımlar sonucu aknenin daha kötüleşmesi ve yayılması mümkündür.
Kuperoz: Kuperoz, cilt yüzeyi altında görülen çatlak kılcal damarlardır. Bu küçük kan damarları genellikle ince ciltlerde görülür. Kuperoz sorunu değişik problemlerle bağlantılı olabilir ve yüzün her bölgesi o özel duruma göre tedavi edilmelidir. Atardamarlar çeşitli dış etkenlere (sauna, soğuk hava gibi) maruz kaldıklarında, genişleyerek cilt üzerinde görünen kırmızı renkli çatlaklara neden olabilirler. Yüze uygulanan aşırı soğuk ya da sıcak, kuvvetli alkollü içkiler ve bazı yiyecekler damarları etkileyebilir. Kuperoz tedavisinde öncelikle bir deri hastalıkları uzmanının yardımı alınmalıdır.
Yaşlılık Lekeleri: Yaşlılık lekeleri 45 – 50 yaşlarında görülmeye başlar. Bu lekeler, derinin renk bozukluğu hastalığıdır. Ender de olsa otuzlu yaşlarda da görülebilmektedir. Derinin üst tabakasında görülen kahverengi lekelerdir. Açık tenlilerde daha belirgin olarak gözlenirler. Özellikle ellerin üstünde, burun ve çevresinde daha sık görülür. Başlıca sebebi ise güneş ışığında bulunan zararlı ultra-viyole ışıklardır. Alkol ve tütün kullanımı yaşlılık lekelerinin artışında etkendirler.
Rosesie: Kaşıntısız, kızarık, yuvarlak veya oval lekeler şeklinde başlar. Günler içinde yayılır ve yeni lekelerin çıkması 2 ay sürebilir. Kollarda, bacaklarda, sırtta, göğüste ve boyunda görülür. Lekeler gövdede bazen yılbaşı ağacı görünümünde dağıtılabilir. Stres tetikleyici bir faktördür. Bulaşıcı değildir ve genellikle 10-35 yaşları arasında görülür.
Melasma: Melasma esmer renk veya kahverengi yamaların yanaklarda, alında, çenede oluşması şeklinde karakterize edilir. Genelde “hamilelik maskesi” olarak adlandırılır. Erkeklerde de bazen belirebilir. Kadınların yüzde 50’sinde hamilelikte melasma oluşur. Doğum kontrol hapı kullananlarda da sıklıkla görülebilir. Hormonların cildi güneşe duyarlandırması sonucu da oluşur. Oluşumunu engellemek için mutlaka güneş koruyucu kullanmak gerekir.
Tüm bu sorunları gidermek için cilt yenilemede yepyeni bir teknoloji üretilmiştir. Bu teknoloji bize Renovasy F.I.T Peel Tedavisini işaret etmektedir.
Bu tedavi kişinin cilt ihtiyaçlarına yönelik özel bir formülasyon sunar. Tedavide cilt ihtiyacına yönelik kimyasal asitler ve soruna spesifik olarak hazırlanmış elementler kullanılmaktadır. Tedavide kimyasal asit kullanılmasına rağmen kişilerde tedavi esnasında ve sonrasında ağrı, acı, hassasiyet ve yanma gibi olumsuzluklar minimum düzeyde yaşanır. Bunun sebebi sistemin bir altın çilek içeren ve bu etkileri azaltmaya yönelik geliştirilen bazıdır.
Renovasy F.I.T Peel tedavisinin, fotolojik yaşlanma, hiperpigmentasyon, akne ve kuperoz gibi bir çok cilt sorununa kişiye özel çözümler sunar. Uygulama yarım saat sürmektedir. Tedavi cildin ihtiyacına göre 4 ile 6 seans sürebilmektedir. Tedavi sonunda cilt sorunlarından arındırılır, aydınlık bir forma sahip olur ve sağlığına kavuşur.
Renovasy F.I.T Peel tedavisi ile ilgili detaylı bilgi için tıklayın >>
Renovasy F.I.T Peel tedavisi Uygulama Noktalarını Öğrenmek için tıklayın >>
Sabundan Uzak Durun!
renovasy 